Artikülasyon (sesletim) bozukluğu, konuşma seslerinden yanlış üretilmesidir. Örneğin çocuğun /kedi/ yerine /tedi/, /mor/ yerine /moy/ demesi gibi. Artikülasyon bozukluğunda çocuğun üretemediği yada yanlış ürettiği ses, ses dağarcığında yer almaz. Bir konuşma sesinin doğru üretilmesi için o ses üretiminde gerekli olan motor hareketin yapılması gerekir.
Artikülasyon bozukluğunun nedenleri aşağıdakilerden biri olabileceği gibi herhangi yapısal bir bozukluğa bağlı olmadan yanlış öğrenme sonucu da olabilir.
- İşitme engeli
- Ağız-yüz anomalileri (dudak – damak yarığı, diş anomalileri gibi)
- Zihinsel engel
- Motor bozukluklar (apraksi/ dizartri)
- Zayıf taklit yeteneği
- Çevrenin pekiştirmesi
- Yanlış öğrenme
- Anatomik-fizyolojik yetersizlikler
Terapide genel olarak ne yapılır?
Bireye kazandırılmak istenen sesle ilgili ses, kelime ya düzeyinde çalışma yapılmakla başlanır. Daha sonra kazandırılmak istenen ses cümle içinde çalıştırılır. Sesi uygun şekilde kullanması stabilize edildikten sonra genelleme aşamasına geçilir. Bu son aşamadır ve amaç bireyin sesi günlük yaşamında, spontane konuşmasında %100 uygun şekilde çıkarmasıdır. Artikülasyon terapilerinde %100 başarı sağlanır ve birey öğrendiğini bir daha unutmadan doğru şekilde kullanarak hayatına devam eder.
Terapinin ne kadar süreceğini bireyin yaşı, probleminin kapsamı ve öğrenme hızı belirler. İşitsel algı ve hafızada problem olup olmaması da süreyi etkileyen nedenlerden biridir.
Çocuğunuzda artikülasyon bozukluğu varsa aşağıdakileri yapmamanızı öneririz:
/arı/ yerine /ayı/ diyor ve yanlış çıkardığı ya da hiç çıkaramadığı sesi ısrarla düzeltmesini istiyorsanız, istemeyin. Israr etmeyin çünkü yardımcı olduğunuzu düşünürken aslında farkına varmadan sürekli “başarısız” hissetmesine neden olursunuz. Başarısız hisseden çocuk denemekten yorulur, vazgeçer ve geri çekilir. Bebeksi konuşmasını hoşunuza gidiyor diye pekiştirmeyin. Çocuklar artık daha erken yaşta okula başlamakta ve sosyalleşmektedirler.
Bebeksi konuşması yüzünden akranları onunla dalga geçebilir ve bu da onun sosyalleşmesini ve öz güvenini olumsuz etkiler. Konuşmasını taklit etmeyin varsa kardeşlerinin de,nedenlerini anlatarak, dalga geçmesine izin vermeyin. Başka çocuklarla kıyaslamayın. Terapide sesi doğru çıkarması demek, hemen günlük yaşamda da doğru kullanacağı anlamına gelmez. Öğrenme bir süreç gerektirir ve bu konuşma problemleri içinde geçerlidir. Terapiye başlamak için “bekleyin” diyen başka uzmanlar yerine bir “konuşma terapistine” başvurun ve onun önerisine göre hareket edin. Terapiye başlamak için ilkokula başlamasını beklemeyin çünkü güçlü iletişim ve dil becerileri, güçlü sosyal, toplumsal beceriler, akademik beceriler, öz güven ve uyum demektir.