Otizm belirtileri her çocukta aynı değildir. Bu yüzden Otizm Spektrumu denir.
Erken yaşta tipik belirtiler gösteren çocuklar olduğu gibi aslında otizme doğru giden ama çok silik olduğu için ilk başta ciddiye alınmayan belirtiler gösteren çocuklar da vardır. Genelde kreşe, anaokuluna gitsin toparlanır denilen çocuklar bu grupta olanlardır. Fakat otizme ait belirtiler olan çocukları önce özel eğitime başlatmak ve bunu konuşma terapisi ile desteklemek gerekir. Çocuklar önce bireysel becerilerini ilerletmeli daha sobra grup içinde bunu pekiştirmelidir.
Erken tanı ile otizm tanısı ortadan kalkan çocuklar vardır.
Erken tanı ve eğitimle çok iyi sonuçlar aldığımız çocuklar vardır. Bu yüzden hemen harekete geçmeniz ve geç kalmadan eğitimlere başlamanız çok önemlidir. 0-5 yaş arası öğrenme ve beyin gelişimi açısından kritik bir dönemdir. Korkmadan hemen harekete geçmeniz çok önemlidir.
İster erken çocukluk ister anaokulu çağında çocuğunuzda aşağıdaki belirtileri görürseniz;
- İletişim kurmada zorluk
- Oyun becerilerinin yaşının gerisinde olması
- Oyuna ilgi göstermeme
- Göz kontağının az ya da hiç olmaması
- Doğal yollardan öğrenmede sınırlılıklar
- Ezber konuşma
- Öğrenilenleri genellemede problemler
- Davranışlarını ortama göre ayarlamada problemler
- Ekolali
- Anlamlı cevap vermeme
- İşitme problemi var gibi davranma
- Takıntılı davranışlar
- Belli konulara aşırı ilgi gösterme
- Sözel olmayan ipuçlarını anlamada problemler varsa vakit kaybetmeden bir çocuk psikiyatrisine başvurunuz. Özellikle A Tipik Otizm ve Asperger Sendromu’nu iyi anlamak ve tanımak gerekir çünkü sık sık başka durumlarla karıştırılır.
Otizmde tanı genellikle 18 ay civarında konulur ama son yapılan araştırmalarla otizm riski taşıyan çocukların 3-6 aydan itibaren gelişimlerinde farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.
Bebeğiniz sessiz, göz kontağı az kuruyor, -ce oyununa tepki vermiyor, nesneleri takip etmiyor, yüz ifadelerine tepki vermiyorsa gelişimini yakında takip etmeniz önemlidir. Aileleri yanıltan ve zaman kaybettiren durumlar ise şunlardır:
- Canı isterse bakıyor.
- Canı isterse yapıyor.
- Başına buyruk, inatçı bir çocuk.
- Bize ihtiyacı yok, kendi işini hallediyor.
- Çok sevdiği oyuncakları var, çok sevdiği için sadece onlarla oynuyor.
- Küçük olduğu için az konuşuyor.
- Dikkati dağınık, hareketli ondan bizi dinlemiyor.